Bu sana son mektubum bunu anla artık bil Rüzgârlarla gönderdim yağmurlarla al oğlum.
RÜZGÂRLA GİDEN MEKTUP
Nasıl bir oyun yazdın hayatın sahnesinde Gişe rekoru kırdı gözü badem bal oğlum. Konuşturdun elleri hançerler sinesinde Dur, sus nedir bilmezdin telefonda lal oğlum
Hasretinle uyuştu gönül kuşumuz sarhoş Sağa sola uçuyor önündeki yollar boş Beklemekten usandım artık sen de bana koş İçinde biriktirme gözyaşını sal oğlum.
Rüyalar kâbus oldu hasret kaldık sabaha Suçumuz güvenmek mi layık mıydık günaha Pişman olup gönlüme doğar mısın bir daha Düşlerinde hasretin denizine dal oğlum.
Tekrar döner diyordum gittiğin o günlerde Alev alev yanarım bayramda düğünlerde Taş tıkanır gırtlağa zor geçen öğünlerde Yediğim şifa değil zehir dolu yal oğlum.
Aklımı çaldın gittin değil midir hırsızlık Haksızlıktır yaptığın bu emeğe haksızlık Çareler uçtu gitti çevremizde yalnızlık İlenmek de istemem sen de yalnız kal oğlum.
Adresin belli değil mekânın belli değil Ben eğildim büküldüm birazcık da sen eğil Bu sana son mektubum bunu anla artık bil Rüzgârlarla gönderdim yağmurlarla al oğlum.