HalkSiir.Com Forum
  • * Yeni Şiir Ekle *


  • * Rastgele Şiir *


  • * TDK Sözlükler *





  • Türk Halk Şiiri Ve Şairleri

    Hecenin Adresi




    halksiir.com ortak Hece Şiiri: Ayrılık

    Şair  Şair :  Ortak Şiir  |  Yorumlar 115 Yorum | Okunma 44140 Okunma | A..Zade  |  Yazar Yazan: halksiir.com | 12 Ağustos 2007 21:41:55

    ''Yine Muradına Erdi Ayrılık''
    Halk şiirinin yeni adresinde,bir yenilik.
    İlk defa sitemize açtığımız ortak şiire Dörtlüklerinizle katılabilirsiniz.



    Halk şiirinin yeni adresinde,bir yenilik.
    İlk defa sitemize açtığımız ortak şiire Dörtlüklerinizle katılabilirsiniz.
    Ortak şiirimize eklemek istediğiniz dörtlüğünüzü,altına yorum
    olarak isminizle birlikte yazınız.Editörümüzce şiire eklenecektir.
    (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şiire dörtlükleriyle katılan Tüm Şairlerin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
    Hece ölçüsü: 6+5:11
    Uyaklar: vurdu,yordu,kırdı,sordu,durdu,girdi,erdi,yerdi gibi vs. (LÜTFEN UYAKLARA DİKKAT EDEREK BİR DEFA KULLANILMIŞ KELİMEYİ TEKRAR KULLANMAYINIZ.)

    Ayrılık... (Halksiir.com Ortak Hece Şiiri)




    Zehirli bir hançer; aldı bağrımı,
    İnceden inceye, yardı ayrılık.
    Bildiğini işler,duymaz çağrımı;
    Yine muradına erdi ayrılık..................Mustafa USTA


    Viran etti zalim, gönül bağımı,
    Acımadan yedi, gençlik çağımı;
    Solumu bitirdi, şimdi sağımı
    Yağlı bir kurşunla vurdu ayrılık.................Mustafa USTA


    Sanki yakan ateş, ateşten kordu
    Ne halime baktı ne dönüp sordu
    Düşmedi yakamdan, yordukça yordu
    Yetmedi, yerlere serdi ayrılık................Yusuf Ziya Karahasanoğlu


    Uçtu birer birer yuvadan kuşlar
    Sahipsiz ağacı her gören taşlar
    Hızarcı gitmeden baltacı başlar
    Dal budak demedi kırdı ayrılık.....................(Âşık Cinasi)


    Sılada gurbetin böyle yâdı var
    Hicran ateşinin ayrı tadı var.
    Ayrılığın türlü türlü adı var
    Kara bir çalının ardı ayrılık................(Âşık Cinasî)


    Doğrulmak istedim büktü belimi
    Ekmeğe uzandım tuttu elimi
    Menzile yaklaştım kesti yolumu
    Dağ oldu araya girdi ayrılık.................(Âşık Cinasi)


    Bunun gibi düşman bilmem azılı
    Yeni değil tarihi çok mazılı
    Künyesinde hep namert mi yazılı
    Mağdur etti nice merdi ayrılık.....................Âşık Gürkani


    Sevdalı gönlüme efkârlar kattı,
    Hüzün bırakmadı yakamı tuttu,
    Sıladan uzakta bir yere attı,
    Gurbet ili reva gördü ayrılık....................Mehmet EREN


    Gözlerimde hüzün eksik olmuyor
    Mevsimler geçmiyor çilem dolmuyor
    Deli gönül sazım name çalmıyor
    En acı kederle sardı ayrılık.................Mevlüde Demir


    Gurbete düşürdü mücrim eyledi
    Gönlüm gamla doldu dilim söyledi
    Beni ocağımdan mahrum eyledi
    Yar ile arama durdu ayrılık....................Emine Sevim


    Köşe bucak kaçtım bulmasın diye;
    Yakama yapıştı bilmem ki niye;
    Peşimde dolaştı şehirden köye,
    Ben kaçtım izimi sürdü ayrılık.....................Mustafa USTA


    Neresinden tutsam kavrayamadım,
    Ben bu elvadaya dayanamadım,
    Tükendi yüreğim onaramadım,
    Kalbimi kül eden hârdı ayrılık..................Ayfer Artuç


    Görün dostlar bana ah neler etti
    Evim han harabe bırakıp gitti
    İstemem dönmesin burada bitti
    Utandım halimden ardı ayrılık....................Mevlüde Demir


    Dertleri yükledim garib başıma,
    Zehirleri ektim kendi aşıma;
    Adımı yazdırdı mezar taşıma,
    Münker,Nekir oldu sordu ayrılık.....................Mustafa USTA


    Ayrılık yaşadı oldular havâs
    Ayrılık gafletten eyledi halâs
    Ayrılık atadan evlâda miras
    Adem'le Havva'da vardı ayrılık...................(Âşık Cinasî)


    Yüreğimde aşkın,gizlice yanar
    Bilmeyenler beni,delimi sanar
    Bendeki bu yürek,sevgine kanar
    Beni sevdiğime yerdi ayrılık.........................Hasan Karabay


    Sevda hancerini vurdu özüme.
    Kim inanır benim deli sözüme
    Zümrüdü ankâlar konsa gözüme
    Yolları çıkmaza ördü ayrılık.........Gamayarasına (Gülcan Demir)


    Gamayarasına bir hancer yetti
    Aşığım kalemim efkarla tüttü
    Sazımın telinde türküler bitti
    Aslı'nın, Leyla'nın yurdu ayrılık........Gamayarasına (Gülcan Demir)

    Kader yazdı seni ateş dağıma
    Kıskandı karlarla yağdı bağıma
    Aldı yari benden oy yüreğime
    Sevda çilesini dürdü ayrılık.................Meryem Aslan


    Ana baba ne yar bilmez bu yakı
    Gurbet illerine saldı bir koku
    Acımadı aldı eline oku
    Hasrete yayını gerdi ayrılık.............Meryem Aslan


    Yedi dağ üstünde gezdim olmadı
    Tırnakla dağları kazdım olmadı
    Derdimi kağıda yazdım olmadı
    Susarak beynimden vurdu ayrılık............Makberî Ahmet Akkoyun


    Vicdanı hiç yoktu, kayaydı, taştı
    Gücüm yetmiyor ki, boyumu aştı,
    Azası olmayan bir garip baştı,
    Hem dilsiz, hem sağır, kördü ayrılık................Mustafa Usta

     
    İnsan var oldukça vardı, bitmedi
    Kadere yamandı öte gitmedi
    Tarife lisanım, gücüm yetmedi
    Say ki ölümden de zordu ayrılık................CEMAL VAROL


    Garibi saldı da gurbet ellere
    Umutlar yükledik esen yellere
    Hasretler bağladık uzak yollara
    Vuslatın önünde surdu ayrılık....................CEMAL VAROL

     
    Gurbet yollarında,rızık aradım.
    Garip gönlüm yorgun,ezik muradım,
    Sılaya dönemem yazık bir adım,
    Alnımdan dökülen terdi ayrılık.............Metin ÖZCAN
     
    Tazecik fidanı, kökünden yoldu,
    Adı, dilimizde bir düşman oldu,
    Nice gül benizler onunla soldu,
    Bedenden çıkmayan kirdi ayrılık.......... Mustafa Usta
     
    Ayları, yılları sayarım, bitmez,
    Kırıldı kanadım, ocağım tütmez,
    Beş tane derdim var, beni terk etmez,
    Elbet biri ölüm; dördü ayrılık................Metin ÖZCAN.
     
    Hayat sahnesinde, açar bir perde,
    Bilinmez, kapanış ne zaman, nerde?
    Eğer ki hasretlik var ise serde,
    Dağdan dağa sürer,kurdu ayrılık...........Metin ÖZCAN.
     
    Kılı, kırka böldüm; eledim, süzdüm,
    Gördüm ki en fazla kendimi üzdüm,
    Doğruyu söyledim, çok diyar gezdim,
    ''Sürgünlük,seyahat'' derdi ayrılık...........Metin ÖZCAN
     
    Feryadım duyulmaz, diyar ellerde,
    Mızrabım, ismini sayar tellerde,
    Ölsem kim mezara koyar, çöllerde?
    Susadıkça sundu derdi ayrılık.............Metin ÖZCAN
     
    Eli sopalıydı, vurdukca vurdu,
    Aldı bedenimi çöle savurdu,
    Kül etti sineyi,yaktı kavurdu,
    Kalbimde sönmeyen kordu ayrılık........... Mustafa Usta
     
    Sevdayı gönlüme sardım,sakladım,
    Senede bir köye vardım, yokladım,
    Her köşede resmin gördüm, kokladım,
    Çok ağlattı, ah-û zardı ayrılık................Metin ÖZCAN
     
    Çektiğim çileyi nasıl anlatsam?
    Her dem ağır gelir, kantarda tartsam,
    Ne zaman evime bir adım atsam,
    Kapının önüne kordu ayrılık................Metin ÖZCAN.
     
    Ard arda yükledi, onca telaşı,
    Boğazıma durdu bir lokma aşı,
    Dediler;''böyledir hayat savaşı'',
    Sanki bir yenilmez ordu ayrılık............Metin ÖZCAN.
     
    Düşündüm, sonunda ikrâr eyledim,
    Kaynana elinde çok zâr eyledim,
    Topladım bohçamı, firar eyledim,
    Canım alıp, kaçtım, kârdı ayrılık..........Metin ÖZCAN
     
    Merhamet bilmezdi, çoktu zulümü,
    Daha gonca iken, yaktı gülümü,
    Gasavet yüküyle, büktü belimi,
    Herkese çatardı, şerdi ayrılık..............Metin ÖZCAN.

    Durmadı, gençliği benden tez aldı,
    Yüzümde hatıra, bir çok iz kaldı,
    Kulak duymaz oldu, ışık azaldı,
    Gözlerimde sönen ferdi ayrılık............Metin ÖZCAN.
     
    Fitne verdi, eşi, dostu küstürdü,
    Hatırı, gönülü sildi, süpürdü,
    Yanardağlar gibi, öfke püskürdü,
    Zalimler katında, pîrdi ayrılık.............Metin ÖZCAN.
     
    Dalkavuk, yalaka ve bin bir surat,
    Mazluma, haklıya vermezler rahat,
    Bir neşter bekliyor, dolu cerahat,
    Her yana kök salmış, urdu ayrılık.........Metin ÖZCAN.
     
    Çalıştım, çırpındım,Özcan'ım bıktı,
    Ben temel attıkça, binamı yıktı,
    Sonunda Dünya'dan tayinim çıktı, 
    Ben hesap verirken hürdü ayrılık..............Metin ÖZCAN.
     
    Sevgidir âlemin özü,temeli,
    Sevgisiz gönüle kim, ne demeli?
    Hak'ka kavuşmaktır,kulun emeli,
    Ölümden acısı gürdü ayrılık...............Metin ÖZCAN
     
     
    Hâlime şük'redip, boyun bükerken,
    Sabırı öğrendim, çile çekerken,
    Binlerce dost buldum, evvel bir iken,
    Ruhuma ışıyan nurdu ayrılık................Metin ÖZCAN.
     
    Kimseye kalmamış sevgin, hürmetin,
    Gönül dergâhına yüz mü sürmedin?
    Âhım çoktur sende, dertlidir Metin,
    Bana bakışların hordu ayrılık.............Metin ÖZCAN.
     
    Şöhretin karışmış türlü işlere,
    Düşmanlık yaparsın, mutlu eşlere,
    Beyaz gelinliğe, pembe düşlere,
    Attığın fırçalar, mordu ayrılık..............Metin ÖZCAN.
     
    Derdimi kendime saydım, bölüştüm,
    Cenge girdim, nefsim ile döğüştüm,
    Ocaktan ayrıldım, tandıra düştüm,
    Dağladı bağrımı, nârdı ayrılık..............Metin ÖZCAN.
     
    Ardı sıra koştum, yaptım hatayı,
    Haritaya çizdi, türlü rotayı,
    Gezdirdi Antep'i, Urfa, Hatay'ı,
    Gerdi ağlarını, tordu ayrılık.............Metin ÖZCAN.
     
    Göçümü yükledim, kara trene,
    Yırtık hasır serdim, harap, örene,
    Dermanı yoktu ki, dizim sürüne,
    Çaresiz yaraydı, çordu ayrılık.............Metin ÖZCAN.
     
    Yadellere doğru sürdü tekeri,
    Vitrinde göstermez gamı, kederi,
    İçine kurt düşmüş elma şekeri,
    Balı, zehir ile kardı ayrılık................Metin ÖZCAN.
     
    İçin için sızlar, yaram derinde,
    Kısmetse gelirim, günün birinde,
    Bazen kapkaranlık zindan içinde,
    Aküsü tükenmiş fardı ayrılık.............Metin ÖZCAN.
     
    Sana çok kinim var; bire, bin gerek,
    Garibanlara da güzel gün gerek,
    Bazen kobra oldu, bazen engerek,
    Dolandı boynuma, mardı ayrılık............Metin ÖZCAN.
     
    Rusya'da üşüdüm, Yemen'de yandım,
    Avustralya'dan dönemem sandım,
    Avrupa'da kaçak gezdim, saklandım,
    Tuzağın diskotek, bardı ayrılık.........Metin ÖZCAN.
     
    İyi-kötü seçer, ayırır elek,
    Ancak son nefesle, tükenir şelek,
    Hak'tan emir bekler, İsrâfil Melek,
    Sana son verecek; Sûr'du, ayrılık.......Metin ÖZCAN
     
    Turist olup, gezdik, döviz çok bizde(!)
    Kuzular çevirdik, dönerli közde,
    Kışın Uludağ'da, yazın denizde,
    Baharda yerimiz, kırdı ayrılık.........Metin ÖZCAN.
     
    Kara bulut çöktü, dağın başına,
    Güneş'i bekledim, boşu boşuna,
    Sabır ile döndüm, sabır taşına,
    İçinde dertlerim pürdü ayrılık....Metin ÖZCAN.
     
    Tek gönül verdiğim, en son gördüğüm,
    Kırk gün davul çalsın, buyur, gör düğün,
    Husumet boynuna, vurdum kördüğüm,
    Kıskandı, kudurdu, ürdü ayrılık..........Metin ÖZCAN

    Ne sadakat, ne de merhamet gördüm,
    Riyakârlık yaptı, ihânet gördüm,
    Yaptığım tahlilde, daha net gördüm,
    İlaç kâr etmeyen türdü ayrılık..............Metin ÖZCAN.

    Ellerinde mendil, gözlerde inci,
    ''Vazgeç bu sevdadan, gitme !'' der içi,
    Bazen Esenboğa, bazen Sirkeci,
    Bazen Haydarpaşa Gar'dı ayrılık..........Metin ÖZCAN
     
    Bırakmaz garibi, kendi halinde,
    ''Vuslat yakın'' dedi, son vaadinde,
    Taneler tükendi, kum saatinde,
    Zaman uçup, gitti, pırdı ayrılık............Metin ÖZCAN.
     

    Nice emekleri çaldı, doymadı,
    Feryatları, zevke daldı, duymadı,
    Cilve ile çaldı, çaldı, oynadı,
    Saz takımındaki, tardı ayrılık.............Metin ÖZCAN.

     
    Ne yapsan da dönmez kaplan, kediye,
    Boşa çabalarsın, bilmem ne diye?
    Şereftir, insana büyük hediye,
    Gurur, başımızda mirdi ayrılık..........Metin ÖZCAN.
     
    Mehmet, Bayrak için, nöbete koştu,
    Seferde, Gazi'nin emriyle coştu,
    ''Mevzu, Vatan ise,gerisi boştu.''
    Karavana; hoşaf, çirdi ayrılık...........Metin ÖZCAN
    .
     
    Yorganı bağladım, attım sırtıma,
    Helâlleştim, veda ettim yurduma,
    Bir mola verince, baktım ardıma,
    Peşimde, dert yüklü tırdı ayrılık..........Metin ÖZCAN.
     
     
    Mapusta, zamanı sayar boncuklar,
    Boynu bükük bekler, çoluk, çocuklar,
    Bayramdan bayrama sarar, kucaklar,
    Kafeste kükreyen, şirdi ayrılık............Metin ÖZCAN.
     
    Evlâdı, atadan; seveni,yârdan,
    Fakiri,paradan; zengini, kârdan,
    Suyunu, topraktan; ocağı, hardan,
    Ayırıp, yürekler burdu ayrılık..............Metin ÖZCAN.

    Tez soldu neşesi, mor menekşesi,
    Mateme büründü, sessiz köşesi,
    Oy ! Bağrına, dağlar, taşlar düşesi,
    Yüreğin mermerdi, bordu ayrılık.............Metin ÖZCAN
     
    Akılsıza, akıl verip, avuttum,
    Pehlivan koymadım, el ense tuttum,
    Akîbet; gurbetin tozunu yuttum,
    Deliden deliydi, zırdı ayrılık.................Metin ÖZCAN.

    Tahta bavuluma, göçüm doldurdum,
    Gençliğimi, senin için soldurdum,
    Sakalım ağardı, saçım yoldurdum,
    Değirmende dönen perdi ayrılık..............Metin ÖZCAN
     
    Masumlar, kurduğun tuzağa düşer,
    El açar, bir lokma azığa düşer,
    Asalet, senden çok uzağa düşer,
    Dilenci yaparsın, lordu ayrılık...........Metin ÖZCAN.
     
    Köprüler uçurdu, hudutlar gerdi,
    Analizler yaptı, sürgünler verdi,
    Kızınca, çifteyle yerlere serdi,
    İnat mı inattı, kerdi ayrılık................Metin ÖZCAN.

    Ana, baba ayrı; çocuk arada,
    Daha ne çileler bekler sırada,
    Bize de celp var mı, çıkan kur'ada?
    Yayından boşalmış tirdi ayrılık................Metin ÖZCAN.
     
    Uzattın şerbeti elinden içtim
    İçtim de yıllarca kendimden geçtim
    Bu derdi başıma istedim açtım
    Sonradan yüreği burdu ayrılık............Fatma Biber
     
    Yine bahar geldi, yüreğim sızlar,
    Sevginle sıcaktı kışlar, ayazlar,
    Sen yoksun ya gayrı, beni kim nazlar?
    Elimden aldığın, yârdı ayrılık...................Metin ÖZCAN.
     
    Bilmem Gürkani’nin bundan suçu ne
    Süründürdü beni hiçi hiçine
    Çok denedim sığamadım içine
    Fındık içi kadar dardı ayrılık.................Âşık Gürkan


    Mustafa Usta'nın aklı ermedi,
    Ölçtü biçti hiçbir sebeb görmedi;
    Kördüğümü attı,ilmek vermedi,
    Çözemeyeceğim sırdı ayrılık...............Mustafa Usta


    Cinasî sözünü tamam söyledi
    Elemlere sandık kurdu oyladı.
    Kantarda topuza nazar eyledi
    Bir tek ölüm ile birdi ayrılık....................(Âşık Cinasî)
     
    Viran oldu bağım,bahçem,güllerim,
    Kavruldukça yele verdi küllerim,
    Mızrabım çırpınır,inler tellerim,
    Külhâni'yi boşa yordu ayrılık............Metin ÖZCAN
     
    İNANMA;''ÖLÜMDEN DAHA ZOR'' DESEM,
    BÖYLE YANMAZ İDİM, BAŞKA KOR YESEM,
    ONLAR YETİŞTİRDİ; BU GÜN VAR İSEM,
    ANA-BABA BAŞTA ZERDİ AYRILIK...........Metin Özcan

    -----------
    Fırat nehri gibi çağladı taştı,
    Gül yüzlü cananım dağladı kaçtı,
    Vedasız gidince feleğim şaştı,
    Arkadan vuruyor merdi ayrılık! ...................Hande HAGHGOUİ

    ''Merdi''  kelimesi daha önce şiirin 7. dörtlüğünde Aşık Gürkani tarafından kullanılmıştır...
     
    Bak yine esiyor gurbet yelleri
    Bak seni söylüyor sazım telleri
    Epeydir terk ettin bizim elleri
    Ne derdin benimle vardı ayrılık..............Hande HAGHGOUİ
     
    ''Vardı'' kelimesi daha önce, şiirin 15. dörtlüğünde Aşık Cinasi tarafından kullanılmıştır...
       
    Ocağım söndürdü, yuvamı yıktı
    Perişan halime gülerek baktı
    Sanki pençesini hep bana taktı
    Beni yakmak için nardı ayrılık...........Fatma Biber
     
    ''Nar'' (Ateş anlamında) Kelimesi şiirde daha önce aşağıdaki şekilde kullanışmıştır.''Dağladı bağrımı, nârdı ayrılık..............Metin ÖZCAN. ''

    Dost olalım dedim kucağım açtım
    Hilekâr dostumun başında taçtım
    O pençe vurdukça ben sevgi saçtım
    Sarılıp yattığım yârdı ayrılık...........Fatma Biber
     
    ''Yâr'' Kelimesi şiirde daha önce aşağıdaki şekilde kullanılmıştır.
    ''Elimden aldığın, yârdı ayrılık''
     
    Ayrılık içimde kapanmaz yare
    Gitme kal diyen yok o nazlı yare
    Dilim lal oldu bak, kaldım biçare
    Beni benden aldı yaman ayrılık..........Hande HAGHGOUİ
    (Farklı Uyak)
     
    Kaç yıldır halimi neden sormadın
    Bir kerecik olsun beni anmadın
    Aşığım demiştin aşka yanmadın
    Can evimden vurdu zalim AYRILIK.........Hasan Karabay
    (Farklı Uyak)
     
    Mecnun oldum leyla için çağladım
    Kaç gece yastığa baktım ağladım
    Günümü ayımı yıla bağladım
    Gün be gün içimde azdı ayrılık..........Erdal Dursun
    (Farklı Uyak)
     
    Gurbet ele döndürdüler yolumu
    Zemheri ayazı çaldı gülümü
    Felek her taraftan kırdı kolumu
    Çaresize çare oldu ayrılık.............İbrahim Mucuk
    (Farklı Uyak)
     
    12 ağustos 2007 de başlatılmıştır.
     
    Genç yaşta koparttı fakir hanemden
    Muradına erken erdi ayrılık *
    Ben bir saat ayrılmazken anamdan
    Yönümü dağlara verdi ayrılık.....................Âşık Gürkani

    Sarardı dalından, düştü yerlere;
    Sessizce araya, girdi ayrılık. *
    Rüzgar oldu esti, üstüne birde,
    Sonunda murada, erdi ayrılık! ......................Mukadder Gönül

    (''Erdi'' kelimesi daha önce şiirin ilk dörtlüğünde kullanılmıştır.)
     
    *Şiir 24 Mart 2009 tarihinde yeniden düzenlenmiş ve bir şiirde bir ayak dörtlüğü olması gerektiği için, daha önceden şiirde bulunan, sonradan yazılmış iki ayak dörtlüğü aşağıya eklenmiştir... ( Ayak dörtlüğü olarak doğrudur Lakin şiir tek bir şiir olduğu için ve bir şiirde bir ayak dörtlüğü kullanılacağı için ilk ayak dörtlüğünden sonraki dörtlükler : b.b,b,a - c,c,c,a - d,d,d,a Şeklinde devam etmesi gerekir.)



    Şiirde Kullanılan Uyaklar: 
    Yardı,    Erdi,   Vurdu,    Serdi,   Kırdı,   Ardı,   Girdi,   Merdi,   Gördü,  
    Sardı,   Durdu,   Sürdü,   Hardı,   Ar dı*,   Sordu,   Vardı,   Yerdi,   Ördü,   Yurdu,  Dürdü,   Gerdi,   Vurdu,   Kördü,   Zordu,   Surdu, Vardı*,  Merdi,   Terdi,   Yordu,   Dördü,   Kur du,   Derdi,   Dardı,   Sırdı,   Birdi,   Nârdı,  Kar dı,   Turdu,   Hırdı,    Kurdu*,   Kor du,    Kirdi,    Verdi,   Derdi*,  Zardı ,  Kordu*,  Kâr dı, Ordu,    Şerdi,   Ferdi,   Pirdi,   Urdu, Hürdü,Gürdü,  Nurdu,   Hordu,  Mordu,  Tordu,  Çordu,  Kardı*, Fardı, Mardı,  Bardı,  Sûr'du,  Kır dı*,  Pürdü,  Ürdü,  Türdü,  Gardı,  Pırdı,  Tardı,   Mirdi,  Çirdi,  Tırdı,  Şirdi,   Burdu,  Bordu,  Zırdı,  Perdi,   Lordu,  Kerdi,  Tirdi,  Yârdi, Zerdi, Burdu,
     
    *İşaretli kelimeler, şiirde cinaslı olarak kullanılan kelimelerdir.
     
     
    (Kullanılmış uyakları tekrar kullanmayınız. Kullanılmamış uyaklarda yazılan dörtlükleriniz şiire eklenecektir)

     

     

     


     
    (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
     



    Ortak Şiir Tüm Şiirleri

    Seslendiren :A..Zade

    halksiir.com ortak Hece Şiiri: Ayrılık
    Seslendirmesini İndir



    * Şiirde gördüğünüz yazım hatalarını vs. düzeltmek için:
    Şiirin alt kısmında bulunan yorum yazma formundan Yorum yazınız...

    (c) Bu Şiirin her türlü telif hakkı Şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

    * Sitemizde bulunan şiirler,şairinden izin alınmadan
    ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.

    Bu Şiiri Facebookta Paylaş:


    Facebook'ta paylaş
     | Puan: 9,9 / 210 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

    Yorumlar

    Aşık Külhani { 29 Nisan 2009 08:18:10 }
    Ne yapsan da dönmez kaplan, kediye,
    Boşa çabalarsın, bilmem ne diye?
    Şereftir, insana büyük hediye,
    Gurur, başımızda mirdi ayrılık....Metin ÖZCAN.
    Aşık Külhani { 28 Nisan 2009 08:17:14 }
    Nice emekleri çaldı, doymadı,
    Feryatları, zevke daldı, duymadı,
    Cilve ile çaldı, çaldı, oynadı,
    Saz takımındaki, tardı ayrılık....Metin ÖZCAN.
    tuğba { 27 Nisan 2009 17:32:53 }
    çok beğendim yüreğinize sağlık süperrr
    Aşık Külhani { 26 Nisan 2009 12:17:24 }
    Bırakmaz garibi, kendi halinde,
    ''Vuslat yakın'' dedi, son vaadinde,
    Taneler tükendi, kum saatinde,
    Zaman uçup, gitti, pırdı ayrılık....Metin ÖZCAN.
    Aşık Külhani { 25 Nisan 2009 15:52:30 }
    Ellerinde mendil, gözlerde inci,
    ''Vazgeç bu sevdadan, gitme !'' der içi,
    Bazen Esenboğa, bazen Sirkeci,
    Bazen Haydarpaşa Gar'dı ayrılık....Metin ÖZCAN
    Aşık Külhani { 25 Nisan 2009 12:32:32 }
    Ne sadakat, ne de merhamet gördüm,
    Riyakârlık yaptı, ihânet gördüm,
    Yaptığım tahlilde, daha net gördüm,
    İlaç kâr etmeyen türdü ayrılık....Metin ÖZCAN.
    Aşık Külhani { 25 Nisan 2009 09:39:10 }
    Tek gönül verdiğim, en son gördüğüm,
    Kırk gün davul çalsın, buyur, gör düğün,
    Husumet boynuna, vurdum kördüğüm,
    Kıskandı, kudurdu, ürdü ayrılık......Metin ÖZCAN
    Mustafa Usta { 25 Nisan 2009 00:06:29 }
    Evet hocam bahsettiğiniz şekilde de okudum dörtlüğü...
    Şiir genelindeki dörtlüklerde bize göre ayrılığın ne olduğu ifade ediliyor. Yani Sırdı ayrılık, kırdı ayrılık dürdü ayrılık sordu ayrılık gibi bütündörtlüklerde ayrılığın bize ne yaptığı, başka bir deyişle ayrılığı ne şekilde gördüğümüzü anlatıyor. Buna göre sizin dörtlüğüde ayrılığın körlüğü olarak düşünmek lazım. Sizin dediğiniz gibi bıcağa kaydırırsak körlüğü, o zaman ayrılık kelimesi tamamen boşta anlamsız kalıyor. ikinci bir konuda yine bunu hocalarımıza sormak lazım: Acaba bıçağa kördü demekle ayrılığa kördü demek cinas oluyormu? Benim daha önceki dörtlükte ayrılığa kördü demişim sizin dörtlüktede bıçağa kördü diyorsunuz. Bunu tam çözemedim, bana göre kördü kelimesini düşündüğümüz zaman her iki dörtlüktede aynı anlam taşıyor gibi... yani kör dediğimiz zaman, bıçağın körlüğü, kör bir kuyu veya normal anlamdaki kör olmak bunların hep anlamları değişik olan kör kelimeleri değilde, hepsi aynı geliyor bana Yani Kör kelimesini dikkate alırsak. Bir ''kır'' kelimesi gibi olmuyor. Kır dediğimiz zaman, camı kır, kır at veya dağ bayır anlamındaki kır gibi hepsi farklı anlamda olduğu belli...
    Yani yorumları yazmamdaki amaç hece şiiri adına bir şeyler paylaşılsın yazılsın konuşulsun. Yoksa herhangi bir hocalık veya bir hata arama amacında değilim. Yani hece şiirine merak salan bir arkadaş yazılan, çizilenlere rastladığında kendine göre bir şeyler çıkarabilsin diye...
    Yukarıdaki konuyu fırsat bulunca bir hocamıza soracağım. Yani yazdıklarım tamamen kendi düşüncelerim... Dersenizki edebiyattan anlarmısın? Hiç anlamam Yani bakarsınız bir büyük ustamız rastlar ve yorumlara cevap verirse bende öğrenirim Selam ve saygılarımla, kaleminiz daim olsun. Ayrılık şiirine katkılarınız için teşekkür ediyorum... Mustafa Usta.
    Aşık Külhani { 24 Nisan 2009 23:54:49 }
    Sn.Mustafa Bey, aşağıya alınan ''kör bıçak''ile ilgili dörtlüğü iptâl ederek, yerine şu dörtlüğü eklemek istiyorum.:

    Kara bulut çöktü, dağın başına,
    Güneş'i bekledim, boşu boşuna,
    Sabır ile döndüm, sabır taşına,
    İçinde dertlerim pürdü ayrılık....Metin ÖZCAN.

    Not:''Bıçağım KÖR kesmiyor''--'' Gözlerim KÖR, KESMİYOR(!)'' olamayacağı için, cinas sayılır ama madem tereddüt var,değiştirmek daha iyi olur.Saygılar,selamlar sunarım.
    Aşık Külhani { 24 Nisan 2009 23:21:22 }
    Sayın Mustafa Bey, ''kör bıçak'' ile ilgili açıklama ve yorumunuzu okudum.Farklı düşünen dostların görüşünü beklemeden,sizin görüşünüzün de çok değerli olduğunu hemen belirterek, dostça düşüncenize, gönülden katılıyorum.Herhangi bir iddiada bulunmamak için sizin tek düşünceniz bile kâfidir ve çok değerlidir.Burada siz değerli dostlarla, dostça buluşmaktan mutluyum.Daha önce de söylediğim gibi her hangi bir tereddüt olursa, değişikliğe veya iptal etmeye de hazırım.İlgili bölümü seve seve değiştirmeye hazırım.Selamlar, saygılar sunarım.Metin Özcan.
    Diğer Sayfalar: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 

     


    Yorum Yazın

    Yorum Yazma Formunda İP Kaydı Uygulanmaktadır.
    Güvenliğiniz İçin E Posta Adresiniz Gizlenmiştir.
    ( Yorumlar Görüntülenirken Meiliniz gizli kalacaktır )



    KalınİtalikAltçizgiliLink  




    Arama Arama


    En Son Eklenen

  • Devamı..
  • iSTATiSTiKLER

    122 Şair ismi altında, toplam 3687şiir bulunmaktadır.

    Bu şiirler toplam7548791 defa okunmuş ve 777 yorum yazılmıştır.

    ZİYÂRETÇİ: