Şeddadin cenneti şehr-i Aden'de
Anılmaz her kale şehr-i Vidin'de
Her nakkaşın adı diyar-ı Çin'de
Şöhret bulan Behzad mani değildir
Aç kolların kadir Mevlam doklayan
Kul kalbine nazar edip yoklayan
Âşıklarda minnet gülün koklayan
Payıtaht-ı aşkın hanı değildir
Analara hastır çiçek deşirmek
Ariflere mahsus çiğ söz pişirmek
Âşık Seyranî'yi gözden düşürmek
Merhamet ehlinin şanı değildir
***********************************
Aşk u sevda ile mecnun gezerken
Aşk u sevda ile mecnun gezerken
Ben bir güzel sevdim Müslüman deyu
Muhabbetin deryasında yüzerken
Şimdi bir su vermez al iç kan deyu
Şimdi ellerile alup satmakta
Gülüp oynamakta yatıp kalkmakta
Benim ciğerime ateş atmakta
Alış tutuş mahşeredek yan deyu
Madenine göre altun gümüşler
Ağacına göre elvan yemişler
Mühür kimde ise ana demişler
Âlemde Seyranî Süleyman deyu
********************************
Aşkım bülbülüne şevkim bağında
Aşkım bülbülüne şevkim bağında
Gül açar dikenli çalım kalmadı
Gül gibi bitmişken aşkın dağında
Bülbül konmak için dalım kalmadı
Çerağım sönmeden pervanem ulaş
Ölmeden etrafım bir daha dolaş
Kuru kovan oldum kudretten telaş
Düştü arım çecim balım kalmadı
Balmumun yandırıp bezire kadar
Aradım beşirden nezire kadar
Yokladım kizirden vezire kadar
Bana zulmetmedik zalim kalmadı
Aşık Seyranî'yim dinle sözlerim
Yâkub'um elbette Yusuf özlerim
Servetperestlerden korktu gözlerim
Anadan üryanım malım kalmadı
************************************
Ateş vapurunu icat edenler
Ateş vapurunu icat edenler
Yelken açıp yelin kadrin ne bilsin
Süleyman'dır kuşun dilin söyleyen
Her Süleyman dilin kadrin ne bilsin
Hayvanlarda çeşit çeşit fırkalar
Kimi düzden aşar kimi yorgalar
Necasete müştak olan kargalar
Has bahçede gülün kadrin ne bilsin
Seyranî Babanın beli büküldü
Ağzının içinde dişi söküldü
Davut Nebi sadasından çekildi
Saz çalmayan telin kadrin ne bilsin
******************************************
Baksam yüzüne bende olan göz tükenir mi
Baksam yüzüne bende olan göz tükenir mi
Ya sende olan böyle güler yüz tükenir mi
Vasfınla senin dilde olan söz tükenir mi
Bir yılda bahar kış ile hiç yaz tükenir mi
Bir mah gibi bir gün gece gündüz tükenir mı
Âlemde ölüm var ise öksüz tükenir mi
Geçmiş deve vardır yük ile ince elekten
Lazım bir elek pak edici halkı kepekten
Her âdeme efdal diyemem gökte melekten
Mümtaz diyemem her meleği kadr-i felekten
Bir mah gibi bir gün gece gündüz tükenir m
Alemde ölüm var ise öksüz tükenir mi
Kör körlüğe razı olarak gözsüz olur mu
Gündüz gecesiz ya gece gündüzsüz olur mu
Hüsnünde solar fasl-ı bahar güzsüz olur mu
Bir mah gibi bir gün gece gündüz tükenir mi
Âlemde ölüm var ise öksüz tükenir mi
Rabbim bana ver bir dem-i devran-ı tecelli
Baykuş gibi kaldım yine zulmette temelli
Bu derd-i elimin ne ise çare-i halli
Âid sana Seyranî'ye ver nur-ı teselli
Bir mah gibi bir gün gece gündüz tükenir mi
Âlemde ölüm var ise öksüz tükenir mi
Sitemizde Bulunan Alıntı, Makale, Şiir vb. Bütün içerikler Tamamen bilgilendirme Amaçlıdır. Sitemiz Bu içeriklerden Hiç Bir Şekilde Kar Amacı Gütmemektedir.
Bu yazının Yayın İlkelerini İhlal ettiğini düşünüyorsanız,İletişim den Bize bildiriniz...
En Kısa Sürede Size cevap verilecektir.
21 Ocak 2010 Perşembe 23:09:42 tarihinde admin tarafından düzenlendi
Yeni konu Açamazsınız
Yeni konu açabilirsiniz.
Konuya cevap yazabilirsiniz.
Konu kapalı konuya cevap yazamazsınız. (M) Moderatör (A) Admin (SA) Son Admin