Konu Okunuyor
|
Moderatör yok
|
1 kişi aktif |
|
19 Ocak 2009 Pazartesi |
Okunma :Bugün 2 Toplam 15488 |
|
|
|
halkin_sairi
(SA)
|
|
Konu-10 |
: %2 |
Mesaj-8 |
: %14 |
|
İSTANBUL |
Erkek Yaş:52 |
İşçi |
|
|
1. Virgülden, noktalı virgülden sonra ara bırakın.ç
Ne şöyleydi... Ne de böyle... denir ama...
Kararsız bir haldeydim,nede hedefim vardı denmez.
Ne kesin bir kararım, nede hedefim vardı
olabilir. Bu bir örnek veya seçenek...
O günü unutamam, nasıl unuturum ki!?..
Ne gidecek bir yerim, ne de hedefim vardı
Bir el değdi sırtıma, öyle bir irkildim ki!..
Ne dizlerimde derman, ne gözümde fer kaldı!..
2. Dahi anlamındaki de, da ayrı yazılır.
3. Aitlik eki olmayan ki, ayrı yazılır.
Benimki, masadaki derken, bitişik yazılır.
Nasıl ki, Sen ki... Öyle sıcak ki!.. bunlar ayrı yazılır.
4. Kıta veya beyit sonlarına mutlaka . ! veya ? ya da cümle yarım bırakıldıysa ... konur.
5. Başkalarının sözleri tırnak içine alınır. "....... " gibi.
"Beni takip et!" demişti, etmemek eldemi ki?
O sesteki ihtişam, o an ruhumu sardı.
Kapılmıştım cezbene, kurtulmak mümkünmü ki?
"Öl!" desen, ölecektim; bende benlik mi kaldı!?..
O anda bilemedim, nerden bilebilirdim?
Çölde bir vaha gibi, görünmüştünüz bana.
Düşündüm; düşündükçe, düşüncemi yitirdim
Aklım bürünüverdi, sırra kadem postuna!..
Kıvırcık gür saçlıydı, genişti omuzları
Sırtında siyah cübbe, bir de kakülü vardı.
Yürüyüşü heybetli, farklıydı adımları
Adeta her adımında, yer yerinden oynardı!..
bir de ayrı yazılır.
Sanki şeffaf bir perde örtmüştü, cemalini
Bu mücrim halim ile göremedim yüzünü.
Mest olup seyreyledim, o eşsiz şemalini
Kalbime nakış nakış işledim, her sözünü.
6. 'ile' den ve 've' den sonra (,) konmaz.
7.İkilemelerin arasına ve sonuna (,) konmaz. Nakış nakış işledim, her sözünü.
Böyle yazılır.
8. Soru eki olan mu, mısın, vs. ayrı yazılır.
Ve sonuna (?) soru işareti konur.
Perde den sonra durak yeri var ama okuyan bilir bulur onu. Orada oraya konmaz.
9.Her durak yerine (,) koymayın. Sadece, gerçekten durulmazsa anlam bozulacaksa koyıun.
Yürüdüm ardı sıra, peşine takılarak
Seni gören her insan, hürmetle selam verdi.
Hele biri vardı ki ileri atılarak:
"Es Selamü Aleyküm,Ya Rasululluh!" dedi.
O anı anlatamam!.. Ben nasıl bilemedim!?..
Bu kadar körmüydüm ki güneşi göremedim!?..
Ama şu bir gerçek ki ateşin yaktı beni!..
Kalbim meyletti o an, nefsim aldattı, beni.
10. Ki den sonra önceleri (; ) konuyordu. Artık konmuyor.
Son kıtada iki tane ki var. Ki enflasyonu...
Birisi ‘de’ hecesi ile değiştirilebilir.
11.Şiirde doldurma hecelerden kaçının.
Bu kadar kör müydüm de...
Ya da.
Öylesine kör müydüm?
Ben, bir bakarkör müydüm...
Gözlerim mi bağlanmış?
Gözlerim bağlı mıydı*
vs...
Seçenek çok.
Allah şahidimdir ki,aynını söylüyorum
Elini kaldırarak,bir okula doğrult tu
Dostumu,dostlarımı, görmeye gidiyorum
Geçmişim şerit gibi,gelmişti gözlerime
Dostum dediği dostları, benim de dostlarımdı
Belkide bu sebeple, girmişti düşlerime
12. Güneş ve Ay, sadece coğrafya kitaplarında büyük harfle yazılır. Edebiyatta küçük harfle.
Güneş, Onun özel ismi değil.
Güneş, Allah'ın, Ay, yansıtıcı olduğu için Onun sıfatı kabul edilir.
Saygıdansa, olabilir.
Yine de yazabilirsiniz.
13.Saygı veya dikkati çekmek için bazı sözcükler büyük harfle başlayabilir.
14. Redifle kafiye olmaz.
15.Kafiye yapımında kelimenin kökü esas alınır.
16. Aynı anlamlı ekler, rediftir.
Facebook'ta paylaş
Sitemizde Bulunan Alıntı, Makale, Şiir vb. Bütün içerikler Tamamen bilgilendirme Amaçlıdır. Sitemiz Bu içeriklerden Hiç Bir Şekilde Kar Amacı Gütmemektedir.
Bu yazının Yayın İlkelerini İhlal ettiğini düşünüyorsanız,İletişim den Bize bildiriniz...
En Kısa Sürede Size cevap verilecektir.
21 Ocak 2009 Çarşamba 10:29:54 tarihinde halkin_sairi tarafından düzenlendi
Puan ver...
Sanmaki ben seni sevdim Aslında ben, içimdeki seni sevdim...
|
Bu konuya 4 mesaj bırakılmış.
6 Şubat 2009 Cuma |
Konu Harici Okunma :Bugün 1 Toplam 2166 |
|
|
|
|
eyalbuz
|
|
Konu-0 |
: %0 |
Mesaj-5 |
: %9 |
|
SAKARYA |
Erkek Yaş:77 |
Emekli |
|
|
Bu sayfada çok değerli bilgiler var.
Ne yazık ki; imlâ kurallarını ve yazım hatalarını göstermek üzere ele alınan bu yazıda, bir sürü de yazım hatası var.
Yazının acele ile yazıldığını sanıyorum. Klavye hatası olarak görebiliriz.
Bütün bu konuların ayrı başlıklar halinde ele alınması ve işlenmesi gerekir.
Meselâ; 16. sırada "Aynı anlamlı ekler, rediftir." sözü doğrudur, lâkin yeterli değildir. Yazılışı, okunuşu aynı öyle ekler vardır ki redif değildir.
Güneş ve ay, sadece coğrafya kitaplarında büyük yazılmaz. Evrenin, gezegenlerin, yıldızların anlatıldığı ve işlendiği her yerde büyük yazılır. Bu bir atlas da olabilir, bir ansiklopedi de olabilir.
Günlük hayatta, (bilhassa gençlerimiz) yanlış konuşuyor ve yanlış yazıyorlar. Şairin, böyle bir lüksü olamaz. Zira doktorun görevi, hasta ile birlikte hasta olmak değildir. Şair, dilini en doğru şekilde bilmek ve kullanmak zorundadır. Bu duyarlılık, gelecek nesillere karşı şairin borcudur.
Sayın Mustafa Usta Kardeşimiz, gerekli duyarlılığı gösteriyor. Bütün şairler, üzerine düşeni bir biçimde yerine getirmelidir. Her birimizin, bir diğerinden öğreneceği şeyler mutlaka vardır. Okul olmanın da gereği budur.
İyi niyetli yaklaşım ve paylaşımlarla sonucun çok güzel olacağına inanıyorum.
Herkese selâmlar, saygılar.
Ekrem Yalbuz
Puan ver...
admin (SA),Toplam 1 üyemiz teşekkür etti
|
6 Şubat 2009 Cuma |
Konu Harici Okunma :Bugün 1 Toplam 2316 |
|
|
|
|
halkin_sairi
(SA)
|
|
Konu-10 |
: %2 |
Mesaj-8 |
: %14 |
|
İSTANBUL |
Erkek Yaş:52 |
İşçi |
|
|
Mesajınız için Teşekkür ederim, Sayın:Ekrem Yalbuz hocam.
Yukarıdaki imlâ kuralları isimli yazıyı, değerli bir dost pc üzerinden bana yollamıştı.
Malesef kaynağını ve ne derece doğru veya hataları varmı hiç bir bilgim yok.
Yazıda bulunan hataları bildirirseniz veya buradan yazıyı hatalarından arındırılmış şekli ile yeniden eklerseniz memnun olurum.
Buna benzer her türlü konuyu Şiir Teknik Bölümü kategorisinde yeni konu linkine tıklayarak yazıya uygun başlık altında ekleyebilirsiniz.
Bu konularda sizin gibi değerli hocalarımıza ihtiyacımız var ve sizlerin sayesinde düzenli ve hatasız konular paylaşabiliriz.
Selam ve saygılar sunuyor, paylaşımınız için Teşekkür ediyorum.
Puan ver...
Sanmaki ben seni sevdim Aslında ben, içimdeki seni sevdim...
|
9 Şubat 2009 Pazartesi |
Konu Harici Okunma :Bugün 1 Toplam 2015 |
|
|
|
|
eyalbuz
|
|
Konu-0 |
: %0 |
Mesaj-5 |
: %9 |
|
SAKARYA |
Erkek Yaş:77 |
Emekli |
|
|
(Bu sayfada, Sayın Mustafa Usta Kardeşimizin yine bir arkadaşımızdan alarak sunduğu birtakım imlâ kurallarını tashih ederek ve bazı ilâvelerle yeniden şair arkadaşlarımın görüşlerine sunmaktan mutluluk duymaktayım.)
İMLÂ KURALLARI
1. Nesir veya manzum (düz yazı veya şiir) yazı yazarken; nokta, virgül, noktalı virgül, ünlem, soru işareti gibi her işaretten sonra bir karakter boşluk bırakınız. Bu bir kuraldır. Hem okumayı kolaylaştırır hem de göze hoş görünür.
2. Düşüncenizi doğru ve anlaşılabilir bir şekilde ifade ediniz. Lüzumsuz kelime kullanmayınız. Özne, fiil ilişkisine dikkat ediniz.
Ne şöyleydi... Ne de böyle... denir ama...
Kararsız bir haldeydim, ne de hedefim vardı denmez.
Ne kesin bir kararım, ne de hedefim vardı… olabilir.
3. “dahi”, “bile” anlamına gelen –de ler, -da lar her zaman ayrı yazılır.
Ör: Valiz gitti, ceketim de gitti. İstersen şapkam da senin olsun.
Yangın büyüktü. Evler yandı, hayvanlar da yandı.
Bu –da lar bağlaçtır, müstakil kelime kabul edilirler. Sert sessizler kuralına uymazlar. Eklendikleri kelimenin sonundaki sessiz harfe göre –te veya –ta şekline dönüşmezler.
Hal eki olan –de ler bitişik yazılır. Gerekirse –te veya –ta ya dönüşürler.
Ör: Ağaçta kuş var. Evde ekmek yok. Çarşıda kavga var. Cepte metelik yok.
4- Türkçemizde 3 çeşit –ki vardır:
a) Bağlaç olan –ki (İki cümleciği birbirine bağlar.) Her zaman ayrı yazılır. Bu –ki leri cümleden çıkardığımızda cümlede ciddi bir bozulma olmaz.
Ör: Evden çıkıyordum ki telefon çaldı. Tam yatacaktım ki kapı çalındı. Gol geliyordu ki süre bitti.
b) Zamir olan –ki (İsmin yerini tutar, bitişik yazılır.)
Ör: Kitabımı evde unutmuşum, seninki yanında mı?
c) Sıfat yapan –ki ler. Bu ekler sıfat tamlaması kurar. Her zaman bitişik yazılır.
Ör: Sınıftaki öğrenciler. Tabaktaki elmalar.
5. Müstakil bir dize sonunda (ki buna azâde denir), bir beytin sonunda veya bir dörtlüğün sonunda ifadenin durumuna göre mutlaka nokta, ünlem işareti veya soru işaretinden birisi konur. Söz tam bitmemişse yan yana üç nokta konur.
6. Başkalarının sözleri tırnak içine alınır.
"Beni takip et!" demişti.
Hey Koca Yunus; “Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm” deyişin yok mu?
Yıllardır, “Çeşm-i insan tâ ezelden böyle çeşme görmemiş” diyen şairi arıyorum.
Yine bu konu ile ilgili olarak pek dikkat edilmeyen bir husus da şudur:
Bir eser adı, kitap adı, bir makalenin başlığı veya adı tırnak içinde baş harfleri büyük olarak yazılır. Bu önemli bir kuraldır.
Ör: Vaktiyle “Dünya Ormanları Tehlikede” başlıklı bir yazı okumuştum.
7. ile, ve, -ki, -ip, -erek, -ecek bağlaçlarından sonra virgül konmaz.
8. İkilemelerin arasına ve sonuna virgül konmaz.
Ör: Ağır ağır/ yeşil yeşil/ uzun uzun / tatlı tatlı / nakış nakış / yavaş yavaş
9. Soru eki olan –mi, -mu, -misin, -musun vb. ekler ayrı yazılır.
Ör: Gördün mü? Gidecek misin? Duruyor mu? Lütfen alır mısınız?
10. Şiirde her durak yerine virgül konulmaz. Duraklara ancak; anlam kaymalarını, yanlış anlamaları önlemek için, bir de vurguyu güçlendirmek için virgül konur. Hiç noktalama işareti konulmamış bir şiir kusurludur. Nokta ile virgülle istiflenmiş bir şiir de kusurludur. Her işaret, lüzumu kadar, yeteri kadar olmalıdır.
(Aşağıdaki noktalama örnek olarak verilmiştir.)
Yürüdüm ardı sıra, peşine takılarak
Seni gören her insan, hürmetle selâm verdi.
Hele biri vardı ki ileri atılarak:
"Es- Selâmü Aleyküm, Ya Rasulullah!" dedi.
O anı anlatamam!.. Ben nasıl bilemedim!?..
Bu kadar kör müydüm ki güneşi göremedim!?..
Ama şu bir gerçek ki ateşin yaktı beni!..
Kalbim meyletti o an, nefsim aldattı, beni.
11. Yıllar önce –ki eklerinden sonra virgül veya noktalı virgül konuyordu. Artık konmuyor. Çünkü o –ki ler bir bağlaçtır.
12. Şiirde gereksiz sözden, doldurma hecelerden sakınmak gerekir.
Ör: “Kalemim” demek yeterlidir. “Benim kalemim” demek gerekmez. Çünkü oradaki –im eki iyelik ekidir, zaten kalemin kime ait olduğunu gösteriyor.
Hele bir de çok bilmiş müteşairler var ki ne inciler döktürürler.
“Gel sevgilim, seninle ben, ikimiz birlikte, film seyretmeğe sinemaya gidelim.” Breh breh!!!
13. Ay, Güneş, Ülker, Zühal (Zühre/ Züleyhâ) vb. gök cisimlerinin isimleri coğrafya kitaplarında, atlaslarda, gök cisimlerini, yıldızları, gezegenleri, uzayı veya bunlarla ilgili konuları işleyen makalelerde, yazılarda büyük harfle yazılır. Bunun dışında şiir olsun, nesir olsun bu isimler her zaman küçük yazılır.
14. Makam, mansıp, unvan veya saygı ifade eden kelimeler tek başına küçük yazılır.
Ör: sayın, bay, hanımefendi, hacı, molla, müderris, hoca, üstad, hattat, şef, müdür vb.
Ancak bir makam isminin ve şahıs isminin yanında ise bu unvan isimleri de büyük yazılır.
Ör: Fazıl Hocam, Üstad Necip Fazıl, Molla Mehmet Nuri, Müderris Ömer Nasuhi Efendi, Gülnihal Hanımefendi, Bay Çakmaktaş, Hacı Arif Bey, Genel Müdür Sayın Faruk Bey vb…
15. Redif eklerde, uyak köklerde aranır. Redifle kafiye yapılmaz. Ancak hangi eklerin ek, hangi eklerin redif olduğunu iyi bilmek gerekir.
Ömrümüz vefa eder, sağlığımız elverirse bir sonraki dersimizde “Redif” konusunu açıklamağa çalışacağım inşa-Allah.
Herkese selâmlar, saygılar.
Ekrem Yalbuz
Puan ver...
admin (SA),Toplam 1 üyemiz teşekkür etti
|
9 Şubat 2009 Pazartesi |
Konu Harici Okunma :Bugün 1 Toplam 2223 |
|
|
|
|
admin
(SA)
|
|
Konu-126 |
: %30 |
Mesaj-5 |
: %9 |
|
İSTANBUL |
Erkek Yaş:52 |
Yazar |
|
|
Sayın Ekrem Yalbuz hocam. Yaptığınız düzeltmeler ve paylaşım için teşekkür eder, selam ve saygılar sunarım...
İnşa'Allah siz hocalarımız sayesinde bizler ve okuyucu dostlar birşeyler öğreneceğiz.
Puan ver...
|
[1]
Bu konuya cevap yazabilirsiniz
|
|